29 Haziran 2016 Çarşamba

Ölen insanlar mı insanlık mı?

    Ramazan Bayramı geliyor, babamı aradım, eşimle gelirsem beni kabul etmeyeceğini söyledi, arkasından dinime küfredince görüşürüz deyip kapattım, halbuki ısrar edecektim, baba bayramda küslük olmaz diyecektim diyemedim kapattım. Sonra uzun süre ağladım, yapılan onca haksızlığa susmak kolay olmuyor. Olsun, barışa ve hayra yönelik işler yapmakla mükellefiz bizler. Bozgunculuk, arayı bozmak, küfür Müslüman'a yakışmaz. Tam da akşam bu kadar canım sıkılmış bunalmışken, Atatürk havalimanı'ndaki terör saldırısını okudum sosyal medyada, inşallah birşey olmamıştır derken bayramda bir daha evine dönemeyecek dönse de belki eski sağlığına uzun süre kavuşamayacak insanlar vardı, ülkece bu terör ne zaman bitecek düşüncesi, durumun acı tablosu içimize oturdu. Ölenlere rahmet, yaralılara şifa dilemekten başka da elimizden birşey gelmedi. Beni ilk soran ramazanda erzak yardımı yaptığım bir anneydi, çok duygulandım, kardeşlerim babam aramadılar mesaj dahi atmadılar, ben o sırada havaalanında değildim olabilirdim de, kimsenin garantisi yok ki bu dünyada. 3 günlük dünyada bu bayramı göremeyecek anne babalar, evlatlar var, herşey bu kadar yalanken nefretimiz neden bu kadar gerçek?
     İnsanların ölmesinden daha vahimi yaşarken ölmeleri galiba, ailemde, çevremde insanların haksızlıkları, hakaretleri, nankörlükleri, kıskançlıkları, miras kavgaları o kadar doğal bir hal almış ki herkes çok memnun kendisinden ve de çok emin. Gerçekten hesabını veremeyecekleri işler yapmaktan biran bile çekinmiyorlar, oysa bize kısıtlı bir süre tanındı ve bu süre kendimizi düzeltmemiz, Allah'ın nimetlerine şükretmemiz hayra ve barışa koşmamız içindi. Ailemize dahi sahip çıkamazken, minicik bebekler çöpe atılırken, yetim ve öksüzler itilip kakılırken, akrabalar miras için birbirini öldürmeyi göze almışken ülkemize nasıl sahip çıkacağız biz? Allah'ın dininden uzak kaldık biz, Allah'ın yarattıklarına eziyet ettikçe, herkesten üstün görüp kendimizi, kibrimizde boğuldukça. 5 dakika sonrasını bilmeden 50 yıl sonrası için yatırım yaptık ama 5 metre mesafedeki yoksula sadakayı çok gördük. 
     Bugün derdimiz üzüntümüz terörden ölen insanlar, fakat aynı zamanda ölen insanlığı da hatırlatalım kendimize. Bu dünyada doğru, haklı, adaletli olabilmek için Kuran'a sarılalım, Allah'ın ipine sarılalım, en sağlam yol budur. İslami terör, cihat bunları öne sürüp dinimize küfretmeyelim, küfrettirmeyelim. Allah peygamberlere insanları zorla iman ettirin dememiştir, onların görevi öğüt vermek uyarmak ve inananları müjdelemektir, zorbalık yapmak değil, paylaştığım ayet de bunun delilidir. İslam savaşmayı emreder evet, cehaletle, kibirle savaşır, zulmedenle savaşır. İnananlar eğer savaşacaksanız bunlarla savaşın. Allah'a ve dinine iftira atanlardan olmayın. Terörü, kötülükleri bitirmenin başka bir yolunu göremiyorum, bütün çocuklar huzurla, barışla, kardeşlikle büyüsün inşallah... 
Allah'ın selamı üzerinize olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaşam ve Ölüm

Doğumu mucizevi bir olay kabul ediyoruz fakat ölüm neden hep kötü şeyler hatırlatır bizlere? Başka bir boyuta geçeceğimize inanan herkes iç...