26 Haziran 2016 Pazar

Kime neyi ispatlıyoruz?

     Yaz geldi, bir yandan da ramazan ve sosyal medya paylaşımlarına bir bakayım dedim, insanın sinirlerini bozuyor gerçekten kapatsam mı hesabımı diye düşündüm, takip ettiğim güzel bilgiler, kitap alıntıları paylaşan sayfalar olmasa gerçekten durulacak yer değil. Birçok hesabı takipten çıktım.
     Bir insanın anne olmasından daha doğal birşey yok ve evladının her anını fotoğraflayabilir ama bunu sosyal medyada dakikada bir paylaşım hızıyla yüklemene ne gerek var? Çocuğunu tatile götüremeyen bir anne baba senin çocuğunun havuz deniz keyfini görmek zorunda değil! Ayrıca ramazan olmasına rağmen kahvaltı keyfi, kahve keyfi diye paylaşım yapanların rahatlığına da bir anlam veremiyorum, hiç mi eşin dostun yok oruç tutan? Kimse sana yeme içme diyemez ama sosyal platformda yiyecek resmi paylaşmak için uygun bir zaman değil, saygıyı hakediyor ibadet halinde olan insanlar. Bilmeden veya unutarak paylaşanlar için değil tabiki sözüm. Onun dışında iftar sofrasında paylaşım yapanlara da sıcak bakamıyorum, yardım kuruluşunda iftar yemeğimi verdin, fakir fukara davetli miydi? Ancak bunu özendirmek amacıyla bir paylaşım yapabilirsin, senin ailece ne yediğinden banane yani?
     Eş dost aman hatır gönül diye diye bunları çekmeye gerek görmüyorum, insanların bu kadar düşüncesiz bu kadar ben merkezci olması herkesi kendi kabuğuna çekti evet ama sosyal medyada tüm bencilliği ve şımarıklığıyla insanoğlunu görüyoruz. Biraz oturup düşünseniz zaten yaptığınızın pek de faydalı birşey olmadığını anlayacaksınız. Ne yazık ki gazetelerdeki çıplak kadın fotoğrafları neyse, sosyal medyada insanların özel hayatını paylaşması da bana aynı derecede korkunç geliyor. Bırak eşinle ettiğin kahvaltı, çocuğunun havuz keyfi, aldığın yeni elbise sana kalsın; eşini çocuğunu şehit verenleri, çocuğuna ekmek alamayanları, bayramda giymek için başkasından ikinci el kıyafet arayanları araştır bul. Dünya senin ve ailenin etrafında dönmüyor bunu bir idrak et kardeşim. Sen mutluluğunu yaşa, birçok insan gibi evinde yaşa, arkadaşlarınla yaşa ama bunu birilerine ispat etmeye çalışma. Herkes yapıyor ben de yapayım nolacak deme, iyi işler yapanları örnek al, onların peşinden git. Hiçkimseye sana da bir faydası dokunmayacak işlerle uğraşma, zamanını ömrünü boş işler peşinde koşarak geçirme.
     Ben bu dünyaya sosyal medyada insanlara hava atmak için mi gönderildim, bunu uzun uzun düşün. İkna olduysan devam et kardeşim, bu amaçla geldiğine inanıyorsan devam et. Yardım kampanyalarının, ihtiyaç sahiplerinin ne yazık ki medyada bile yeterince yer almadığını düşünürdüm, sosyal medyada da durum farklı değil. Kendi bencilliğimizde boğulup ölmeden biraz etrafımıza bakalım. Kim ne der diye değil, vicdanım ne diyor diye! Hayırlı günler dilerim.
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaşam ve Ölüm

Doğumu mucizevi bir olay kabul ediyoruz fakat ölüm neden hep kötü şeyler hatırlatır bizlere? Başka bir boyuta geçeceğimize inanan herkes iç...