2 Ağustos 2016 Salı

Çocuklarımızı korumalıyız

     Bir anne ama bundan önce bir insan olarak son zamanlarda çocuk taciz ve tecavüz haberlerini insanlığımdan utanarak, o yavruların başına gelenlere engel olamamış bir hiç olarak okuyorum. Biz biriz onların çektiği acılar bizlerden uzak değil, bir çözüm bulunması için, cezalar artırılsın diye bir yazı yazmıştım, hatta öldürülen çocuklar da var, bu yavruları katledenler için de idam cezası olmalıdır dedim, Kuran'da Bakara suresi 179. ayet derki; ''Ey akıl sahipleri! Kısasta sizin için hayat vardır. Umulur ki suç işlemekten sakınırsınız.'' Yapılan zulme misliyle karşılık verilebilir bunun sebebi suçtan sakındırmaktır; birkaç gün önce kimyasal hadımın yasallaştığını okudum bir sitede. Açıkçası sevindim, minicik yavruların bedenlerine ruhlarına acı verenlere, onları hayattan koparanlara yeterli bir ceza mı derseniz, bilemiyorum ama en azından o çocuğun hayattaki renklerini soldurduğu gibi kendi dünyası da kararacak, erkeğim diye ortalarda dolaşıp başkalarına da aynı şeyi yapamayacak. Kimi insan hakları savunucuları hapis cezasının yeterli olduğunu düşünmüş, hapis cezası ne kadar caydırıcı olabilir bir sapık için? Hele ki çoğu zaman çok uzun cezalar da almıyorlar. Yatar çıkarım diyerek tekrar yapmayacağının garantisi yok, ama hadım cezası caydırıcı bir ceza hem de toplumdaki masum yavrularımızı korumak için de gerekli. İnsan haklarından daha önemlisi çocuk hakları, çünkü toplumun geleceği onlar, umudumuz onlar, bizleri iyiye ve güzele taşıyacaklarını umut ettiğimiz yavruların bedenlerinin hayallerinin kirletilmesine onay veremeyiz. Biz yetişkinler olarak dahi tacizi tecavüzü kabullenemiyoruz, onlar küçücük dünyasında neler yaşıyorlar, fiziksel olarak ruhsal olarak nasıl acı çekiyorlar tahmin edemiyorum. Çocuklarımızı koruyamıyorsak biz şeref namus ve haysiyetimizi yitirmeye mahkumuz.
      Verilecek cezanın dışında, bu çocuklar genellikle devlet korumasına alınıyor, buraların da daha iyi denetlenmesi, çocukların ihtiyaçlarının daha iyi karşılanması gerekir. Aslında çocukların yaralarının en iyi bir aile ortamında sarılacağını düşünüyorum. İlgi, sevgi ve zaman herşeyi çözer Allah izin verirse. Bu sebeple koruyucu ailelik uygulamasını yürekten destekliyorum, hatta en büyük hayallerimden biri koruyucu aile olmak. Bir evladım var ama Allah'ın yarattığı her kul ilgiyi şefkati yuvayı hak eder. Bizi bugünlere getirirken elimizden tutan herkese borçlu değil miyiz? En çok da yalnızken aile sahibi yapan, fakirken zengin eden Allah'a şükran borcumuz yok mu? Başkalarının elinden tutmak, birilerinin kurtuluşuna hayrına vesile olmaktan daha güzel ne olabilir ki. İşte en az fakiri, yoksulu doyurmak kadar, ailesi hayatta olsun olmasın yurtlardaki çocuklara sahip çıkmak da bizim görevimiz. İnşallah çocuğu olmayan aileler de içlerindeki sevgiyi bu yavrulara verirler, çünkü tedaviler düşüklerle psikolojisi bozulan birçok insan var, Allah size bir eksiklik vermedi ki, onu tamamlayacak yavrular da çok uzakta değil. Gerçekten yalnızca doğurmak yetmiyor anne olmak için hatta doğurmaktan daha zor olanı ömür boyu ona destek olmak, onu büyütüp hayata hazırlamak. O yüzden çocuk sahibi olmak istiyorsanız, yalnız kalmış yavruları da unutmayın derim, bu konuyla ilgili facebook grubuna burdan ulaşabilirsiniz.
       Gerek sahip çıkarak, ihtiyaçlarını gidererek gerekse onlara zarar verecek hasta ruhlu insanlara gereken cezayı vererek bizler çocuklarımızı, masumiyetimizi, onurumuzu koruruz. Çocuklar bizim geleceğe bırakacağımız mirastır, sadece kendi çocuklarımızdan ibaret değil bu dünya bunu da unutmayalım, kendimiz için ve onlar için eşit, adaletli bir dünya hayalimizden vazgeçmeyelim. Allah'tan ümidimizi kesmeyelim, yapılan küçük bir iş dahi karşılıksız kalmaz unutmayalım, daha iyi bir dünya için çabalamaktan vazgeçmeyelim.
   
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaşam ve Ölüm

Doğumu mucizevi bir olay kabul ediyoruz fakat ölüm neden hep kötü şeyler hatırlatır bizlere? Başka bir boyuta geçeceğimize inanan herkes iç...