18 Ağustos 2016 Perşembe

Savaş ve çocuklar

     Mültecilere düşmanlık besleyenlere ısrarla anlatmaya devam ediyorum, hepimiz insanız, ve sonumuzun ne olacağını bilmiyoruz. Ülkemiz için savaşmak zalime karşı koymak en önemli görevimiz bebeğini bırakıp savaşa koşan Nene hatunun torunları gibi davranmak ne kadar şerefli bir davranış. Allah bu vatanı Müminlerin yurdu eylesin her zaman. Fakat bu gücü kendinde bulamamış kaçıp ülkemize sığınan özellikle kadın ve çocuklara olan nefretiniz son bulsun artık, yoruldum.
     Zulme uğrayan ve buna karşı koyamayan kişinin bulunduğu yeri terketmesi ve kendisine sığınacak bir yer araması garip değil, hepimiz yeri geldiğinde yapmadık mı bunu? Bize zulmedenlerin hepsini öldürme veya yok etme gücümüz olmuyor, çoğu zaman kaçıyor kendimize başka bir dünya kurmaya çalışıyoruz. Hicret eden Peygamberimizi ve onunla beraber olan Müslümanları sanki bilmiyormuş gibi davranıyoruz. 
      Bu insanların kendi ülkelerinde huzur ve barış için savaşmaları gerektiğini söylerken bizler kendi hayatımızda ve kendi ülkemizde huzur ve barışı sağlamak için ne kadar fedakarlık ediyoruz kendi rahatımızdan? Büyük konuşmadan önce herkes elini taşın altına koysun, siz kendi yavrunuzu bombalar altında kalsın enkaz altında ölsün diye savaşın ortasında bırakabilir misiniz? Siz savaşacak dahi olsanız eşinizi çocuğunuzu güvenli biryere götürmek istemez misiniz? Kocası ölmüş kadınları ve yetimlerini düşünün, burda yeniden hayata tutunmaya çalışıyorlar. Bu kadar gaddar olmayın, evinize almak yardım etmek zorunda değilsiniz ama bu topraklar, bu ağaçlar, yeryüzü, hepsi ve daha göremediğimiz pek çok şey Allah'ın. Biz sadece gelip geçecek olan bir topluluğuz. Bunun idrakında olmalıyız. En içimi acıtan çocuklara karşı davranışları insanların, kimi hakaret ediyor, kimisi aşağılıyor: O çocuk neler gördü, ne yaşadı da buraya geldi fikrin yok, bu çocuğun anne babası hayatta mı bir akrabasının yanına mı sığındı fikrin yok, ama küçümsemek bedava, aşağılamak bedava. Bu yavruların kamplarda daha iyi olacağını söyleyenler de var elbet ben de öyle düşünüyordum, taki birkaç haber okuyana kadar kamplarla ilgili. Yani herşey sizin düşündüğünüz gibi güllük gülistanlık değil. Onlar içinde dilini, yolunu bilmedikleri biryerde yaşamak çok muhteşem değil, bunu kaçmaya çalışırken boğularak ölen mültecilere bakarak anlayabilirsiniz. Ne yazık ki insanlar çaresizlikten ölmeden önce, acaba elimizden birşey gelir mi diyen insan sayısı giderek azalmakta; vicdanlı kalalımi, insan kalalım!


      Halep'te atılan bombalar sonucu enkaz altında kalan Ümran, bu fotoğrafla karar verdim bu yazıyı yazmaya, gene bugün içinde Elazığ ilimizde gerçekleşen patlamada yaralılar ve ölüler var, Allah ölenlere rahmet yaralılara şifa versin. Cinnet geçirmiş insanlar daha çok toprak, para, güç arzusuyla insanları öldürmekten, sakat bırakmaktan ve onları yurtlarından çıkarmaktan hiç rahatsız değiller. İyinin ve kötünün savaşı devam edecek, ama siz tarafınızı seçin, Halep'teki çocuk buraya geldiğinde güleryüzle karşılayın onu tiksinerek bakmayın, yarın size ve evladınıza tiksinerek bakmayacaklarının garantisi yok çünkü. Bir çikolata bir güleryüz de mutlu eder çocukları, önyargılarınızı bırakın onlar da insan, zulüm görmüş insanlar yaralarını sarmaya çalışırken kanatmayın. Sonra incittiğiniz yerden incinirsiniz, gerçek zulmü kendinize etmiş olursunuz.
      Ümran için duam Allah şifasını versin ve bu yavruyu inşallah yüksek makamlara yerleştirsin, öyle ki savaşın acısını çekmiş olan bu yavru barış ve huzur için Allah yolunda durmadan çalışsın, kendi ülkesini de oradaki insanları da aydınlığa çıkarsın. Ben kendi çocuğuma bakınca o yavruları o yavrulara bakınca da oğlumu görüyorum. Biliyorum ki Allah bu farklılıkları bizlere imtihan vesilesi olarak yarattı, nefreti bırakalım. Biz bu dünyada yaşıyorsak ve olanları görüyorsak sorumluluğumuz var, sesimizi yükseltmeliyiz, kötü varsa iyi de var, karanlık varsa aydınlık da var. Allah sabredenlerle beraberdir, hayra, aydınlığa koşanlara selam olsun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaşam ve Ölüm

Doğumu mucizevi bir olay kabul ediyoruz fakat ölüm neden hep kötü şeyler hatırlatır bizlere? Başka bir boyuta geçeceğimize inanan herkes iç...