28 Ekim 2016 Cuma

Toplumda kadın

    Ayşegül Terzi'ye atılan tekme ve tekmeyi atan şahsın tahliyesine ilişkin haberleri görmüşsünüzdür. Kendisine geçmiş olsun diyorum, aslında şiddete uğrayan birçok kadının sesi oldu. Toplum olarak bu kadar alenen işlenmiş bir suç olunca haliyle cezasız kalmamasını istiyoruz. Fakat daha geniş açıdan bakmak zorunda olduğumuzu kabullenelim, toplumsal olarak bir yerlerde yanlış yapıyoruz görelim. Çünkü amacımız yapılanın yanlış olduğunu belirtip köşeye çekilmekten çok bu durumu nasıl düzeltebiliriz olursa, faydalı bakmış oluruz. Çünkü kadına, çocuğa, hayvanlara şiddetin daha uç boyutlarını, tacizi, tecavüzü her gün görmekten hepimiz yorulduk; birşeyler yapmalı, en başta bakış açımızı değiştirmeli, kendimizi düzeltmek zordur fakat bunu başarmalı.
  Öncelikle kadınların bir meta olduğu görüşünden uzaklaşmak zorundayız, daha doğrusu insanı vicdanlı, şerefli, inançlı bir varlık olarak değil; sırf yiyip, içip, üreyen bir hayvan gibi gösteren herşeyden kurtulmak zorundayız. Bunu başarabilirsek toplumda hayvandan daha da aşağı indirgenmiş sadece nefsiyle hareket eden kişiler yetiştirmekten uzaklaşırız. Bu sadece okulda verilecek bir eğitim değil; anne babalar çocuklarının kaç öğün yediğinden, ne marka giydiğinden çok; ne kadar vicdanlı, yardımsever bir çocuk yetiştirdiklerine özen göstermek zorunda. Bunun dışında okulda eğitmenler çocuğun maddi durumu; dış görünüşü; ailesinin statüsüne değil, öğrencinin doğruluğuna, dürüstlüğüne, çalışkanlığına prim vermeli. Medyada kadını erkeği çocuğu mal gibi gösteren ne varsa çöpe atılmalı. Kadınların dekolteleriyle satılmaya çalışılan her mal kadını aşağılamaktadır ve değerinin satılan maldan daha aşağıda olduğunu ısrarla belirtmektedir, anlayan gözler için. Bir dondurma reklamı yapmak için mini etekli kadınlara ihtiyaç yoktur. Böyle bir ihtiyaç olduğunu düşünen ''ticari zekalar'' topluma ne kadar zarar verdiklerinin farkında olsunlar veya olmasınlar, yaptıkları kadını aşağılamaktır. Kadınlar şehvet uyandırması için orada burada reklam malzemesi olarak kullanılırken kimse toplumda kadına neden değer verilmiyor demesin. Tv'lerde gazetelerde çıplak kadınlarla pazarlamaya çalıştıkları şey ne yazık ki kadına olan saygıyı düşürüp, toplumda eş, anne, iş arkadaşı rolüyle gördüğümüz kadınları ısrarla mal olarak görmeye davet etmektedir. Medya toplumsal bir algı oluşturmak konusunda o kadar önemli ki, bunu algılamakta gecikmeyelim, toplumsal ahlakın gitgide çökmesine dur demek zorundayız.
    Kadının ne giyeceği, nasıl davranacağı her yetişkin birey gibi kendini bağlar diyoruz, ama ne kadar kendimizdeyiz bir düşünelim, kimin belirlediği hayatı yaşıyoruz ve çizgilerimiz neler? Erkeklerin yanlış yapma ihtimali yüzünden bizim özgürlüklerimiz kısıtlanmamalı diye düşünüyoruz. Peki biz ne özgürlüğünden bahsediyoruz? Moda diye dayatılan saçma sapan kıyafetleri giyme özgürlüğü mü? Mini eteğin, göğüs dekoltesinin bir kadın için sunduğu faydalar ne olabilir acaba biraz da bunu düşünelim. Mini etek ve yaka dekolteli erkekler neden göremiyoruz gerçekten özgürlüğün simgesiyse ve estetik şeylerse bunlar? Eşitlik konusu burda duvara tosluyor, kadın ve erkeğin ihtiyaçları, hisleri farklıdır. Kadın güzel görünmek istiyor, beğenilmek istiyor, moda ve güzellik sektörü de bunu acımasızca kullanıyor, bizleri üşümekten ve edep yerlerimizi göstermekten koruyacak kıyafetler moda anlayışıyla tuhaflaşıyor. Kadının önüne geçiyor; her kadının dolabında kesinlikle stiletto olmalı diyen insanlar çıkıyor, 100 çift ayakkabım var çok seviyorum, aşığım diyenlere, eskimiş diye atacağımız veya yama yapacağımız kıyafetleri yırtık modası diye alanlara rastlıyoruz. Modanın (veya kapitalizmin diyelim) insanlara dayattığı şey bu; sürekli tüketirken gerçekten istediğin şeyin bu olduğuna inandırmak. Kadınların sadece dişiliklerini ön plana çıkarmaya çalışmak onlara haksızlık etmektir, bunu biz kendimize yapıyorsak kendimize haksızlık etmektir. Erkekleri yetiştiren de anneler olduğuna göre bizim görevimiz güzel görünmekten çok çok ötede. Ahlaklı olmayı, dürüst olmayı, yardımsever vicdanlı olmayı biz öğrenelim, hayattaki öncelikli amaçlarımız bunlar olsun ki; çocuklarımıza da öğretelim. Bizler kendimize olan saygımızı kazanalım, toplumda insanları kıyafetlerimizle değil fikirlerimizle kendimize hayran bırakalım. Ne giyersek giyelim, dış görünüşe göre hüküm verenler her zaman olacaktır, toplumsal algıyı kırdığımızda bunların azınlıkta kalmasını ümit ediyorum.
   Toplumsal olarak aydınlandığımız, kapitalizmin insanı salt tüketen bir hayvana dönüştürmesine dur diyebildiğimiz, erkeklerin; kadınlara, çocuklara merhametle baktığı günler de gelecektir inşallah, hayırlı günler.
   

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Yaşam ve Ölüm

Doğumu mucizevi bir olay kabul ediyoruz fakat ölüm neden hep kötü şeyler hatırlatır bizlere? Başka bir boyuta geçeceğimize inanan herkes iç...